Kripto para hizmetleri veren, dünyanın en hızlı şekilde büyüyen fintech startup’larından biri olan Paxos şirketi, 300 milyon dolarlık fon topladığını açıkladı. Paxos’un duyurduğu fon yatırımı ile birlikte şirketin toplam değeri 2,4 milyar dolara kadar yükseldi.
Paxos şirketi 2012 yılında kuruldu. Şirket, müşterilerine kripto para birimi sunmak isteyen kurumsal şirketlere altyapı inşa ediyor. Böylece Paxos, finans piyasalarının geleneksel isimlerinin kripto para piyasasına adım atmasına olanak sağlıyor. Şirket, sağlık ve teknoloji yatırımları ile bilinen Oak HC şirketinin öncüsü olduğu D Serisi yatırım fonlamasında, 300 milyon dolar topladı. Paxos’un söz konusu fonlama turuna, şirketin önceki yatırımcılarından dev ödeme platformu PayPal da dahil oldu.
Fonlama Turuna Dahil Olan Şirketler
Oak HC – FT liderliğinde gerçekleştirilen D Serisi fonlama turunda toplanan 300 milyon dolar ile Paxos şirketinin değeri 2,4 milyar dolara yükseldi. PayPal’ın yanı sıra fonlama turuna Liberty City Ventures, Mithril Capital, WestCap ve Senator Investment Group da dahil oldu. Paxos’un inşa ettiği kripto para altyapılarında kripto paraları; saklamak, ürünlere entegre etmek ve kullanıma sokmak gibi farklı seçenekler yer alıyor. Şu an için girişimin odağında Credit Suisse, Revolut, StoneX ve Societe Generale gibi büyük kurumsal şirketler bulunuyor.
Paxos Devlet Onaylı Regüle Edilmiş 3. Kripto Para Bankası Olmuştu
Paxos Aralık 2020’de bir C Serisi fonlamasında 142 milyon dolarlık yatırım almıştı. Geçtiğimiz hafta ABD Para Birimi Kontrol Ofisi (OCC), şirkete “Paxos Ulusal Trust Bankası” için şirkete şartlı onay vermişti. Alınan onay sayesinde Paxos şirketi, Anchorage ve Protego’nun ardından devlet onayıyla regüle edilmiş 3. kripto para bankası olmuştu.
Paxos CEO’su: “Buna Açıkça ‘Güven Sermayesi’ Diyorum”
Yapılan çalışmaların ardından Paxos CEO’su Charles Cascarilla konuya ilişkin olarak şu ifadelere yer verdi:
“Bu yatırımı sadece yerel piyasada en büyük olabilmek için almadık. Bu yatırım, işlerimizi ölçeklendirmemiz ve yeni alım fırsatlarını değerlendirmemiz açısından çok önemli. Ben buna açık bir şekilde ‘güven sermayesi’ diyorum. Böylece şu anda müşterilerimiz, önümüzdeki 5-10 yıl daha bizim buralarda olacağımızdan emin oldu. Müşterilerimiz bizim sağladığımız altyapıları bu şekilde güvenle kullanabilecek.”
