Yönetimi altında 10 trilyon dolardan fazla varlık bulunan BlackRock Inc CEO’su Larry Fink, kripto para sektöründeki son durumu değerlendirdi. Lary Fink, gelecekte çok sayıda kripto paranın piyasadan silinmesine rağmen sektörün önemli olacağını söyledi…
Kripto para piyasasında belirsizlik ortamı devam ederken yatırım dünyasının uzmanları önemli açıklamalarla gündeme geliyor. Dünyanın en büyük yatırım fonlarından BlackRock Inc CEO’su Larry Fink, kripto para sektörünü değerlendirdi. Yatırım uzmanı, iflas başvurusunda bulunan FTX borsasının yanlış davranışlar sergilediğini söyledi. Lary Fink’in açıklamaları kripto para topluluğunda epey konuşuldu.
Yönetimi altında 10 trilyon dolarlık varlık bulunan BlackRock Inc CEO’su Larry Fink, kripto sektörünün arkasındaki teknolojinin gelecekte önemli olacağını söyledi: “FTX iflasının nasıl sonuçlanacağını görmek için beklememiz gerekecek. Demek istediğim, şu anda tüm muhakeme kararlarını verebiliriz ve büyük sonuçlar doğuracak yanlış davranışlar var gibi görünüyor.”
Çoğu Kripto Piyasadan Silinecek
En büyük kripto para borsalarından biri olarak gösterilen FTX, 11 Kasım’da ABD’de bölüm 11 iflas koruması başvurusunda bulunmuştu. Dev şirketin alacaklı sayısının 1 milyondan fazla olduğu öne sürülüyor. FTX borsasının ani iflası sektördeki pek çok kripto şirketini zor durumda bıraktı. New York Times tarafından düzenlenen Dealbook konferansına katılan BlackRock Inc CEO’su, çoğu kripto para biriminin gelecekte ortalıkta olmayacağına inanıyor.
BlackRock fon yöneticileri, bir milyarder fonu üzerinden FTX’e borsasına iflas etmeden önce 24 milyon dolar yatırım yaptığını kabul etti. Çöken FTX borsasına yatırım yapanlar arasında BlockRock dışında Temasek Holdings, girişim sermayesi fonu Tiger Global ve Sequoia Capital gibi diğer küresel fonlar bulunuyor.
Fink Kripto Geleceğinden Umutlu
Kripto paraların arkasındaki teknolojinin çok önemli olacağını belirten Larry Fink şunları söyledi: “Piyasalar için yeni neslin ve menkul kıymetler için yeni neslin menkul kıymetlerin tokenizasyonu olacağına inanıyorum. Normalden daha yüksek bir enflasyon oranı, yüksek faiz ve düşük büyüme ve mali teşvik için sınırlı alan yaratıyor. Aslında daha çok keyifsizlik diyebileceğim bir döneme giriyoruz. Alışkın olduğumuz reel büyümeye dayalı bir ekonomiye sahip olamayacağız.”